Facebook’ta paylaştığım “İzmir’de bir sinagogda hep birlikte okunan İzmir Marşı ve Onuncu Yıl Marşı” ile ilgili olarak yapılan yorumlar dolayısıyla aşağıdaki dileklerimi/düşüncelerimi kamuoyuyla paylaşma gereği duydum . *** Bir..
Facebook’ta paylaştığım “İzmir’de bir sinagogda hep birlikte okunan İzmir Marşı ve Onuncu Yıl Marşı” ile ilgili olarak yapılan yorumlar dolayısıyla aşağıdaki dileklerimi/düşüncelerimi kamuoyuyla paylaşma gereği duydum .
***
Bir kerecik olsun İsrail’in yaptığı malum vahşete, aslında çağdaş dünyada yaşamaya hakkı olmayan pis Arap olsalar da(!), göz göre göre gerçekleştirdikleri, kendilerine Hitler’in yaşattıdığı Holokost benzeriinsanlık dramına, tabir tam yerindedir, jenosite (soykırım!) bir şekilde karşı çıkmalarını,
mesela;
1. Bir bildiri yayımlamalarını, İsrail büyükelçiliklerinin yahut Başkonsolosluklarının önünde toplanıp “İsrail devletinin yaptıklarını onaylamıyoruz” diyen pankart taşımaları, bu mealde bir iki slogan atmalarını
2. Gazze’de Lübnan’da sözse “hedef gözetiyoruz” laflarıyla mahallenin ortasına tonlarca bomba atılmasını sivillerin ölmesini, insanların yurtlarından sürülmesini kınıyoruz demelerini
3. “Bizim devletimiz teokratik İsrail değil Türkiye cumhuriyetidir. İsrail devletinin dine dayalı, Tevrattaki ‘vaat edilmiş topraklar’ temelli misyonuyla bir ilgimiz yoktur. Nasıl ki Türkiye’de din devleti istemiyorsak İsrail’de de din devleti istemiyoruz. Bu bağlamda Nil’den Fırat’a kadar olan tüm coğrafyanın Yahudi toprağı olması amaçlı Netanyahu ve güruhunun bu son din temelli hareketlerini asla tasvip etmiyoruz. Bu misyon çerçevesinde Vatanımıza (Türkiye!) gelecek her hangi bir saldırıya bütün varlığımızla karşı çıkacağımızı, dedelerimizden İstiklal Savaşı’nda bir tane bile şehit olmadıysa da (!) şimdi hepimizin vatanımız Türkiye için şehit olmaya hazır olduğunu buradan açıkça ilan ediyoruz” demelerini
4. Ekonomik(ticari ambargo!), siyasal(Türkiye Yahudileri lobisi!), dini (Hahambaşı!) güçlerini, en azından ateşkesin sağlanması hususunda, daha doğrusu katliamların durdurulmasında harekete geçirmelerini, bu bağlamda sosyal ve sanatsal etkinlikte bulunmalarını, örneğin Lübnan’da mahvedilen insanlara, evlere, günlük yaşamlara, perişan çocuklara, çaresiz annelere dair kısa filmler yapmalarını ve CNN’e Reuthers’e servis yapmalarını
5. Bunlar da olmazsa… hiç değilse BİDEN (çakma!) Yahudisinden (kendisi öyle olduğunu söylüyor) farklarını ortaya koymak üzere aktivist TÜRK Kızı Ayşenur Ezgi’nin bilinçli olarak vurularak öldürülmesini lanetlemelerini
– …
bekliyorum.
Aynı şeyi, bu arada bir çok klisesi vurulan TC vatandaşımız Hristiyanlardan, bu toprağın ekmeğini yiyen suyunu için Ermeni cemaatinden, İzmirdeki sinagogda onlarla birlikte İzmir Marşı ve Onuncu yıl Marşı söyleyen, Türk, gerçek İsrailoğlu yahut Türk Yahudisi her neyse, Kemalistlerden de bekliyorum.
Bu son grubun ilgili açıklamalarını sinagogda yapması şart değildir; cami, cemevi dahil herhangi bir dini müessesede yahut dini olmayan bir mahalde yapabilirler, hepsi kabulümüzdür!
Şayet bütün bunlar yapılırsa, (ki en önemlisi üçüncü maddedir ve o tek başına benim için yeterlidir) o zaman bu TC vatandaşımız Yahudiler, kemalistlerden yahut diğer kesimlerden gördükleri hoşgörüyü benden de göreceklerdir, bunu hak edecekler çünkü!
Haydi ele ele barışa, özgürlüğe, kardeşliğe, çağdaş demokrasiye!
Var mısınız?
Bu arada Yahudi İsrail beni bombalı yahut başka türlü hedef seçer mi, bilmiyorum. Olursa ben göremem, siz görürsünüz!
Ben Allah’a (cc) inanıyorum; neylerse (neyin olmasına izin verirse!)güzel eyler!
Prof. Dr. Şaban Şimşek
30 Eylül 2024
İSTANBUL
