Kendirli beldesi,verimli toprakları ve siyasal konjonktürü ile ,Türkiye’de ismini altın harflerle yazdıran bir Beldedir.. Çünkü milli görüş lideri merhum Erbakan hocamızın Türkiye’de ilk siyasi kalelerinden biri Kendirli beldesidir. Kendirli..
Kendirli beldesi,verimli toprakları ve siyasal konjonktürü ile ,Türkiye’de ismini altın harflerle yazdıran bir Beldedir..
Çünkü milli görüş lideri merhum Erbakan hocamızın Türkiye’de ilk siyasi kalelerinden biri Kendirli beldesidir.
Kendirli Beldesi ,82 Kenan Evren cunta anayasasına ,Türkiye Cumhuriyeti %91 ile evet derken
,Türkiye Cumhuriyet tarihinde sadece %98 red veren KENDİRLİ beldesidir..
Ancak ne olduysa bundan sonra ,kendirli beldesinin üzerine büyük karabulutlar operasyonlar başladı.
Bu konuyla ilgili, yıllar önce “Kendirli’de darbe izleri ” yazılarak o dönem kendirli halkının yaşamış olduğu büyük zulümler,yerel ve ulusala taşındı..
Yaşamış olduğumuz baskılar ve zulümler sadece bununla kalmadı..
Bugün Rize Valiliği,Rize Belediyesi Rize’nin diğer kamu kurumlarında Kendirli nüfusuna kayıtlı bir iki kişinin haricinde kimseyi göremezsin..
Onlar da siyasi nüfuslar sebebiyle oralara yerleştirilen kişilerdir..
Peki Kendirli siyasal olarak görevini yapmadı mı?
40 yıl milli görüşe Kale görevi yapan ve ismini sadece Rize’de değil ,Türk siyasetine altın harflerle yazdıran Kendirli beldesi, 2014 yılından beri de AK parti belediyeciliği ile yönetilen ve Recep Tayyip Erdoğan’a vefasını gösteren bir beldedir.
Ancak, Kendirli vefasını göstermesine rağmen, her nedense, yukarıda da özetini verdiğimiz, başta 15 temmuz darbe sabahı,çaykur’dan müfettişler adeta Kendirli ÇAYKUR’a çıkarma yaparak,her fabrikada o dönem doğal ruting seyreden bir olayı,hukuksal çerçevede karara bağlayarak, yüzlerce Çaykur çalışanı ,Çaykur emekçileri yani işçileri cezalandırılmıştır..
Bugünkü parayla 5 yıl geriye dönük yaklaşık, bir kişi 100.000 TL para ödemiştir.. yazık günah değil mi..
Yine hepimizin bildiği gibi pandemi 2020’de başladığında , virüsün Çin’den yayıldığını hepimiz biliyoruz..
Ancak ne hikmettir ki,sanki virüs Türkiye’ye Kendirli beldesinden yayılmış gibi bir izlenim verilerek ,Türkiye’de ilk karantina uygulanan bölgesi olmuştur..
Günlerce ismimiz yerel ve ulusala çıkarak kötü bir algı oluşmuştur..
Yaklaşık 3-4 ay önce Çaykur hukuk dairesi bir ihbarı değerlendirerek, budama yapmadıkları halde çay cüzdanları yapılmış gibi gösterilerek, kamuoyu Devleti zarara uğratanlar hakkında bir soruşturma açtı..
Yaklaşık 4 Çaykur müfettişi kendirli’de yaptıkları denetimler sonucunda,600 çay cüzdanının hukuksuz bir şekilde budama yapmadan budama yapmış gibi gösterildiği ve budama parası aldığı tespit edildi..
Akabinde Rize’de başta Çaykur basın olmak üzere,Rize’de 3-4 site bunu manşetlere taşıyarak, sanki bu olaylar sadece Kendirli ‘de oluyor gibi,adeta Kendirli beldesinin ismi yine yerel ve ulusal’a taşındı.
O akşam direkt Çaykur Genel müdürü Yusuf Ziya Alim’e ulaşarak,konuyu kendisine açarak; şayet bu işte suçlu biri varsa ilk etapta Devletin olanaklarını, görevini kötüye kullanan,kamuoyu zararı uğratan müstahsillerden ziyade, kendi personelin olan iki memur’undur dedim..
Haklarında soruşturma açılan iki memur tedbir amacıyla biri Kemalpaşa’ya biri de Muratlı Çaykur Çay fabrikasına gönderilerek süreç başlamış oldu.
Ancak şunu herkes biliyor ki, bu mahkeme süreci en az 3-4 yıl sürer ..
Aslında diğer davalarda olduğu gibi, bunları o fabrikalara göndererek ödül değil, normal şekilde açığa alınmaları gerekirdi..
Çünkü bu işi yapan bir Çaykur işçisi olsaydı, şimdi üzerlerine kırmızı kalem çekilirdi..
Aynı olay 4-5 yıl önce Salarha bölgesinde meydana gelmiş, müstahsillere fazla budama yazan 2 Çaykur memuru ,başka fabrikalara gönderilerek haklarına soruşturma açılmıştı..
Bu soruşturmalar hala devam ediyor..
Türkiye’de cuntacı darbecilerin fetö’nün kurumsal olarak giremediği tek yer olarak olan Kendirli beldesi,şimdi 4. operasyonu bekliyor..
Yaklaşık 15 yıldan beri Kendirli siyaseti ve bürokrasisi amatör kümeye düşmüştür..
Çünkü yaşanılan bu hadiseler bunu gösteriyor..
Yalandan birbirimizi kandırmanın da bir alemi yok.
Hiç kimse kendirli beldesinin ismini kötülemeye hakkı yoktur ..
Bu konuyla ilgili gerek yerel ve gerek ulusala, bu mağduriyeti taşıyarak bunun takipçisi olacağız..
Osman Köseoğlu
aktuel53