İlk kez 2012 yılında imtiyaz sahibi olduğum rizevizyon.com haber partalımızla sessiz çoğunluğun sesi olan sitemizin yayın hayatına başlamasından sonra gelişti. Rize’de kurmuş oldukları( üçlü çete) bir rant çarkı ve kartel..
İlk kez 2012 yılında imtiyaz sahibi olduğum rizevizyon.com haber partalımızla sessiz çoğunluğun sesi olan sitemizin yayın hayatına başlamasından sonra gelişti.
Rize’de kurmuş oldukları( üçlü çete) bir rant çarkı ve kartel düzenine karşı gelip kendi imkanlarımızla hiçbir maddi menfaat düşünmeden kültürel, Spor genel kültür alanında Rize’de yeni bir ivme getirip özellikle ÇAYKUR camiasına insanlara faydalı olduğumuzda bu çetenin uykuları kaçmaya başladı!
Saldırılar 2015 yılında 15 Temmuz Darbesinden kısa bir süre önce ÇAYKUR da çalıştığım dönemde başladı. Onların rant düzenine çomak sokmuş olacakmışım ki, ilk kez dönemin Genel Müdürü Sütlüoğlu’na yapmış oldukları şikayetler sonucunda bir kumpasla karşı karşıya kaldık!
Hatta o dönem bizi küçük görme adına ÇAYKUR’un bekçisi diye adımıza köşe yazıları dahi yazıldı, ama sabrettik sustuk halkın yararına elimizden gelen bütün çabayı gösterdik.
O dönem yapılan saldırılara her ne kadar misli ile cevap veremezsek de, yine de kendimizi her platformda savunduk. Rize yerel basınında maddi anlamda bir kazancımız olmasa da, manevi anlamda itibar gördük kendimize bir yer edindik, ancak bu bile bu kartelcileri rahatsız etti.
Çünkü artık rahat at oynatamayacaklarını almamış olacaklar ne ki, siyasi partilerin STK’ların özel davetlerine kahvaltılara basın toplantılarına çağrılmamıza dahi tahammül edemediler bizleri küçük görüp yok saydılar.
Bu tiplerin Rize’de ne haltlar yediğini bilmeyen yok, özellikle Sütlüoğlu döneminde ÇAYKUR’dan bugünün parasıyla Milyonlar vurdukları iddiaları tartışılan en önemli konuydu.
O dönem ÇAYKUR’un bir personel olarak bildiğim gibi, Rize basın camiasında da bu durumu bilmeyen yoktu!
ÇAYKUR’un Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ÇAYKUR çayını sözde tanıtım projesi adı altında 3-4 foto ile birlikte dönemin parasıyla 90- 100 bin TL arasında 3-4 proje yaptıklarını biliyoruz. O gün aldıkları para bugünkü para ile yaklaşık eski parayla 1 milyon civarındaydı..
Kimin parası, tüyü bitmemiş yetimlerin parası Rize halkının parası!
Bereket versin ki ÇAYKUR eski genel müdürü Sütlüoğlu görevden alınınca bunların yapacakları diğer rant projeleri de iptal edildi.
2015 yılında Yine sponsorluğunu ÇAYKUR’un yaptığı, bağlı bulundukları cemiyetin ilk kez organize ettiği, Rize’nin sözde Oscarları ödül töreni fiyasko ile sonuçlandı!
Rize’de ilk kez düzenlenen Sözde başarı ödül törenine çok sayıda bürokrat siyasetçi işadamı sivil toplum örgütü basın mensubu katıldı.
Hiç bir başarışı olmayan sadece kendilerine rant sağlayan sözde 53 başarılı insana ödül verildi
Gece muhteşem başladı, ama ilk skandal ,birilerini aklama Ödül gecesi bitmeden fiyaskoyla dağıldı !
“Herkesin Bir Hesabı varsa Allah’ın bir Hesabı var” 2 Başbakan bir Cumhurbaşkanı çıkaran ,içine hapsolmuş bir türlü kabuğunu kıramayan metal yorgunu yöneticiler tarafından bir kasaba görünümünden bir türlü kendini çıkaramayan Rize’de sıradan 53 kişiye böyle sözde Oscar ödül töreni düzenlemek istendi.
Ancak Rize eski milletvekili Nusret Bayraktar bunların oyununu bozarak, geceyi protesto edip oradan ayrılmasının ardından ,diğer AK Partili milletvekilleri ve partililer de olay protesto edip oradan ayrıldılar ve gece büyük bir fiyasko ile sonuçlandı!
O dönem bu olayı protesto edip yaptığım paylaşımda : Rize’de gelişi güzel 53 kişiye ödül verdiler, hatta 53 kişi tamamlansın diye, Sahil camiinin yanında bekleyen kişilere dahi ödül verildi diye haber yaptığımdan dolayı, Sütlüoğlu’un emriyle ÇAYKUR’da kalemim kırılmıştı!
Hamdolsun sabrettik ve nihayetinde 2020’de emekli olarak kaldığımız yerden daha büyük bir azimle ve yakın bir zamanda da kurmuş olduğumuz www.aktel53.com haber sitemizle de, Rize yere basınında aynı azim özveri ve heyecanla daha Kolektif pozitif düşünerek insanlara faydalı olmak için yolumuza koyulduk. Ancak saldırılar artarak yine kendini göstermeye başladı.
Geçen bayramda yine isim verilmeden hakaret edilip yine köşe yazılarına muhatap olduk, ancak bardağı taşıran son damla geçen günlerde meydana geldi.
Sosyal medyada yapmış olduğum bir yorumda ÇAYKUR’dan almış oldukları bu büyük rant miktarını ilk kez açıkladığımdan dolayı bu tipler çete tarafından kendi yazılı basından saldırılarla karşı karşıya kaldım hakarete uğradım..
Geçmişi şaibelerle dolu,30 yaşına kadar soy ismi Yılmaz olan, Rize’de yemediği halt kalmayan, hayatı otel odalarında geçen (otel işletmeciliği yapmış) ,sonra sözde milli duygularının kabarmasıyla Vatan ve Bayrak aşkıyla soy ismini değiştirtip aklandığını sanan bu düzenbaz oyunları oynayan tipler , Rize basınında ahlaktan konuşacak bahsedecek son kişilerdir!
Eğer kara kutuyu açarsak ,Atatürk ve Cumhuriyet caddesi bunlara Kâbe toprağı olur !
Önceki yazısında bize “kuş beyinliler” diye hakaret eden, son yazısında Rize’de görsel haberlerin yüzde 90’nı halka ulaştıran internet sitleri ve imtiyaz sahiplerini skandal ödül gecesinde hedef alan bu ayrımcı , ahlak kurallarını yok sayan faşist bir zihniyete sahip olduğunu düşündüğüm bu kişinin iyi bir tedaviye ihtiyacı olduğu bir gerçektir.
Törende Rize bürokrasini ,iş adamlarını toplayıp, sıradan gelişi güzel dallarında hiçbir başarısı olmayan (3-5 kişiyi tenzih ederim) bir çoğu şaibeli, halkın gözünde itibarı olmayan servetleri ve konumlarıyla caka satan kişileri orada toplayıp, o buluşmaya meşrutiyet kazandırmaz!
Kişinin geçmişi aynasıdır
Dün Oteli’nde baskın yiyip bugün ahlak bekçiliğine soyunma cesareti nereden buluyor ?
ÇAYKUR’un çay çeşitlerinden sonra en stratejik ürünü olan, en etkin tanınan Dünya’da ve Türkiye’de isim sahibi Didi markasının babası olduğunu söyleyenler kaç para bedelle bu isim hakkını devrettiler acaba !
Sütlüoğlu döneminde ÇAYKUR’da milyonları vuran bu çeteci tipler , Diğer kamu kuruluşları STK ve odalardan ne kadar nemalandıkları bilinmiyor..
Ancak geçen bir oda başkanı, “Bunları yıllardan beri yedirdik ama bir türlü doymadılar” diyerek duyguların ifade etmişti.
2015 yılında fiyasko ile sonuçlanan ilk skandal ödül gecesinden ders alınmamış olacak ki, geçen akşam merhum Necati Tuzcu adına yine bir böyle bir gece düzenlenmek istendi.
2015 yılından ayrı olarak değişik meslek dallarında 68 kişiye teneke dağıtır gibi, ödül verildi.
Yağmurun şehri 2 Başbakan bir Cumhurbaşkanı çıkaran, ancak bir türlü kabuğunu kıramayıp bir kasaba görünümünden kendini bir türlü çıkaramayan, metal yorgunu idareci siyasetçi ve yöneticilerinin çoğunlukta olduğu Rize’de, 68 kişiye ödül verilmesi belki o kişileri mutlu etmiştir ama, Rize’de bu gece hayretle karşılandı!
Özellikle adları skandallarla anılan, çay in temsilcisi olduğu halde çaya hiçbir ekonomik değer katmayan, ismi bankaların aldığı kredilerle gündeme gelen ve halk nazarında hiçbir itibarı olmayan, sponsoru olan kişilere ödül verildiği gibi, kuşkusuz en çok dikkat dikkat çeken şey rektör Karaman olayıdır!
5 ve 6 Aralık 2018 günü sayı 205 kendine ait Tek Bayrak gazetesinde Varan 1, Varan 2, Varan 3 paylaşımı yapılarak, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Karaman hakkında” Karaman neden fetö’den alınmadı, Karaman’ın koyunu sonra çıktı oyunu” manşetleri atarak boy boy fotoğraflarını yayınlayıp kendisini hedefe koyup suçlayan,ardından bu skandal gecede rektöre de başarı ödülü verilmesi, gecenin ne kadar büyük bir skandala açık olduğunun en büyük işareti olsa gerek!
Kendisini fetö’cülükte suçlayan ve gazetesinde manşet attıran bu sözde şaibeli cemiyetin Başkanının ödül törenine, Hüseyin Karaman neden katıldı? bunlar hep soru işareti!
Bu yazılar yüzünden kendisi özür dileyerek tekzip yayınladı mı?
Bu skandal geceye daveti olan CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ve iyi Parti Rize İl Başkanı Ayşegül öz yanık,, ödül töreninde bazı şaibeli kişilere ödül verildiğini görünce ödül başlamadan geceyi terk ettiler..
Herkes biliyor ki, Rize’nin her alanda tanıtımına başrol oynayan, Rize’de aktif olarak 10-15 adet internet siteleridir.
Aynı zamanda, devletin Ajansı olan Anadolu Ajansı eğer bu gece de bu internet siteleriyle birlikte, Anadolu Ajansı’nın hiçbir muhabirin olmaması, gecenin şaibe sini daha da arttırmıştır .
Rize bürokrasisinin, bazı siyasilerin STK’ların, gücünü paradan alan baronların orada bulunması o geceyi meşru kılmaz !
O gece ilkeleri ve onurunu bir teneke parçasına değişen sözde basın mensubu kişiler ,bu ayıbı yıllarca taşıyacaklardır !
Doğru sadece birdir,
yağmurun şehri Dört mevsimin yaşandığı çayın başkenti Rize’yi, geçmişi şaibeler ile dolu ,bir cemiyet Başkanının hegemonyasına bırakılamaz, Rize basını er yada geç bir çatı altında toplanacaktır!
Osman Köseoğlu
4 Mart 2022