Nöbetçi Eczaneler
KOÇAL’’AYDINLAR İDEOLOJİYİ YENİLEMELİ’’
RİZE TÜRK OCAKLARINDA YAZAR YAKUP BİLGİN KOÇAL’’ TÜRK FİKİR SİSTEMİ VE TÖRE ‘’Yİ KONUŞTU
İSMET KÖSOĞLU
RİZE-Türk Ocakları Rize Şubesinde her ay bir konuşmacı olarak Kasım ayının konuşmacısı Yalova eski Belediye Başkanlarından Yazar Yakup Bilgin Koçal oldu.
Türk İdeolojisinin Sabiti İnsan ve Töredir diye konuşmasına başlayan olarak Koçal’’ Türk milletinin tarih boyunca sabit bir ideolojiye sahip olduğunu ve bu ideolojinin temelinde insan merkezli bir anlayış yatıyor. İslamiyet öncesi Türk törelerinden İslamiyet sonrası “insan-ı kâmil” idealine kadar değişmeyen bu sabiteyi “Hazreti İnsan” kavramıyla tanımlanabilir. İdeolojinin sağ tarafındaki sabiti, yani değişmeyen hedefi, Türk milletinin her döneminde insan olmuştur. Töre bağlamında Kut kazanma idealiyle İslamiyet sonrası insan-ı kâmil anlayışı arasında bir devamlılık vardır. Bu sabite, Türk milletinin fikir sistemini şekillendiren temel unsurdur” dedi.
Güncel Siyaset ve İdeoloji Arasındaki Fark
Koçal’ ’ideoloji ve siyaseti karşılaştırarak şunları söyledi: İdeoloji, geleceğe yönelik bir teklif sunarken, siyaset günümüz problemlerine tedbirler arar. Günlük siyaset, ideolojinin sabitelerine uygun olmalı ve onunla çelişmemelidir. Bu bağlamda, Türk milliyetçiliğinin tarihsel değişkenlere rağmen insan odaklı bir ideolojiyi güncelleyerek geleceğe taşıması gerektiğini ifade etti.
Bilimsel Gelişmeler ve Türk Fikriyatına Etkisi
Koçal, dolanıklık ve karmaşıklık teorileri gibi modern fizik bulgularını da ele aldı ve bu bulguların Türk milletinin tevhitçi anlayışına uyum sağladığını savundu. “Evrenin her bir parçası birbiriyle etkileşim halindedir. Bu durum, Türk milletinin tarih boyunca benimsediği bütüncül ve tevhitçi bakış açısıyla örtüşmektedir,” dedi.
Geleceğe Dair Bir Çağrı
Koçal,Türk milliyetçiliğinin gelecekte toplumu harekete geçirecek bir ideoloji inşa etmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Türk milletinin sabiti insan odaklı bir ideolojidir. Bu anlayış hem bilimsel hem de kültürel temellerle desteklenmeli ve Türk milletinin gelecekteki yol haritasını belirlemelidir.”
Toplantı katılımcılar tarafından büyük ilgiyle takip edilirken, Koçal’ın fikirleri Rize’deki akademik ve kültürel çevrelerde yankı buldu.
1/3
KOÇAL’’AYDINLAR İDEOLOJİYİ YENİLEMELİ’’
RİZE TÜRK OCAKLARINDA YAZAR YAKUP BİLGİN KOÇAL’’ TÜRK FİKİR SİSTEMİ VE TÖRE ‘’Yİ KONUŞTU
İSMET KÖSOĞLU
RİZE-Türk Ocakları Rize Şubesinde her ay bir konuşmacı olarak Kasım ayının konuşmacısı Yalova eski Belediye Başkanlarından Yazar Yakup Bilgin Koçal oldu.
Türk İdeolojisinin Sabiti İnsan ve Töredir diye konuşmasına başlayan olarak Koçal’’ Türk milletinin tarih boyunca sabit bir ideolojiye sahip olduğunu ve bu ideolojinin temelinde insan merkezli bir anlayış yatıyor. İslamiyet öncesi Türk törelerinden İslamiyet sonrası “insan-ı kâmil” idealine kadar değişmeyen bu sabiteyi “Hazreti İnsan” kavramıyla tanımlanabilir. İdeolojinin sağ tarafındaki sabiti, yani değişmeyen hedefi, Türk milletinin her döneminde insan olmuştur. Töre bağlamında Kut kazanma idealiyle İslamiyet sonrası insan-ı kâmil anlayışı arasında bir devamlılık vardır. Bu sabite, Türk milletinin fikir sistemini şekillendiren temel unsurdur” dedi.
Güncel Siyaset ve İdeoloji Arasındaki Fark
Koçal’ ’ideoloji ve siyaseti karşılaştırarak şunları söyledi: İdeoloji, geleceğe yönelik bir teklif sunarken, siyaset günümüz problemlerine tedbirler arar. Günlük siyaset, ideolojinin sabitelerine uygun olmalı ve onunla çelişmemelidir. Bu bağlamda, Türk milliyetçiliğinin tarihsel değişkenlere rağmen insan odaklı bir ideolojiyi güncelleyerek geleceğe taşıması gerektiğini ifade etti.
Bilimsel Gelişmeler ve Türk Fikriyatına Etkisi
Koçal, dolanıklık ve karmaşıklık teorileri gibi modern fizik bulgularını da ele aldı ve bu bulguların Türk milletinin tevhitçi anlayışına uyum sağladığını savundu. “Evrenin her bir parçası birbiriyle etkileşim halindedir. Bu durum, Türk milletinin tarih boyunca benimsediği bütüncül ve tevhitçi bakış açısıyla örtüşmektedir,” dedi.
Geleceğe Dair Bir Çağrı
Koçal,Türk milliyetçiliğinin gelecekte toplumu harekete geçirecek bir ideoloji inşa etmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Türk milletinin sabiti insan odaklı bir ideolojidir. Bu anlayış hem bilimsel hem de kültürel temellerle desteklenmeli ve Türk milletinin gelecekteki yol haritasını belirlemelidir.”
Toplantı katılımcılar tarafından büyük ilgiyle takip edilirken, Koçal’ın fikirleri Rize’deki akademik ve kültürel çevrelerde yankı buldu.
2/3
Seminerde “Kapitalizm ve Adalet Üzerine Düşünceler”
Yakup Bilgin Koçal, ontolojik kabul ve bilimsel yöntemler üzerinden tarihsel gelişimleri ve toplumsal dönüşümü ele aldı. Konuşmanın merkezinde kapitalizmin, modern dünyanın en güçlü ideolojisi olarak ortaya çıkışı ve Türk milletinin buna karşı geliştirdiği direnç duruyor. Koçal, tarihsel süreçte karşılaşılan her gücün belirli bir potansiyele ve ihtiyaca dayandığını belirterek, kapitalizmin karşısında doğru bir mücadele için “karşılaşılan gücü tanıma” gerekliliğini vurguladı. Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet’in tarihsel süreçte karşılaştığı güçleri anlamadan doğru bir çözüm üretilmesinin imkânsız olduğunu ifade etti. Özellikle, kapitalizmin, sanayi devriminden sonra ekonomik ve toplumsal yapı üzerinde büyük bir baskı kurduğunu ancak bu gücün her krizden sonra kendini yeniden şekillendirerek devam ettiğini belirtti.
Konuşmada, kapitalizmin bu sürekliliği sağlarken kullandığı “artı değer” kavramına da değinildi. Koçal, Marx’ın artı değer analizine de atıfta bulunarak, bu kavramın üretim sürecinden değil, daha çok “mekân ve zaman” farklılıklarından kaynaklandığını savundu. Globalleşen dünyada mekan ve zaman farklılıklarının kalkmasıyla birlikte kapitalizmin varlık gösterme biçiminin değişeceği ve bu dönüşümün, Türk milletinin ideolojik direnişiyle aşılabileceği vurgulandı. Koçal, Türk milletinin tarihsel olarak “Tevhit” anlayışını benimsediğini ve bu anlayışın, yeni bir ideolojik yapının temellerini atması gerektiğini söyledi. Bu yeni ideolojinin, adaletin temelini “artı değer” üzerinden tanımlayarak, toplumda eşitlik ve hakkaniyetin sağlanmasına hizmet edeceğini belirtti. Toplumda ortaya çıkan güç dengesizliklerine karşı, devletin bir “Töreli devlet” olarak işlev görmesi gerektiğini ifade etti.
Konuşmacı Yalova eski Belediye Başkanı Koçal, Türk kimliği, yönetimi ve sosyo-politik konulara ilişkin karmaşık bir bakış açısını tartışıyor. Toplumsal değerlerin gelenek tarafından yönlendirildiği, etnik ayrımlardan ziyade ortak yasalar (Töre) altında birliğin ön planda olduğu bir “Töreli Devleti’ni savunuyor. Türk kimliğini sadece etnik kökene göre değil, bu ortak ilkelere bağlılığa göre tanımlamanın önemini vurguluyor. Aynı zamanda mevcut siyasi ve ekonomik sistemleri eleştiriyor, küresel kapitalizme doğru geçişe ve bunun ulusun egemenliği ve refahı üzerindeki etkisine dikkat çekiyor.
İdeal bir devletin maddi ve manevi güvenliği dengelemesi, adil bir toplumda bireylerin tam potansiyellerine ulaşmalarını sağlaması gerektiğini öne sürüyor. Türkiye’nin siyasi ortamındaki tarihsel değişimlere, özellikle de 1980 sonrası ulusal kalkınma hedeflerinden küresel olarak daha entegre bir ekonomik sisteme geçişe değiniyor. Geçmişteki sloganlar ile mevcut gerçekler arasında karşılaştırmalar yaparak, yönetimde özgürlük, üretkenlik ve birlik gibi yeni ilkeleri savunuyor ve bunların küresel kapitalizmin aşılması ve daha eşitlikçi bir toplum yaratılmasındaki önemini vurguluyor. Başta yapay zeka olmak üzere
1/3
KOÇAL’’AYDINLAR İDEOLOJİYİ YENİLEMELİ’’
RİZE TÜRK OCAKLARINDA YAZAR YAKUP BİLGİN KOÇAL’’ TÜRK FİKİR SİSTEMİ VE TÖRE ‘’Yİ KONUŞTU
İSMET KÖSOĞLU
RİZE-Türk Ocakları Rize Şubesinde her ay bir konuşmacı olarak Kasım ayının konuşmacısı Yalova eski Belediye Başkanlarından Yazar Yakup Bilgin Koçal oldu.
Türk İdeolojisinin Sabiti İnsan ve Töredir diye konuşmasına başlayan olarak Koçal’’ Türk milletinin tarih boyunca sabit bir ideolojiye sahip olduğunu ve bu ideolojinin temelinde insan merkezli bir anlayış yatıyor. İslamiyet öncesi Türk törelerinden İslamiyet sonrası “insan-ı kâmil” idealine kadar değişmeyen bu sabiteyi “Hazreti İnsan” kavramıyla tanımlanabilir. İdeolojinin sağ tarafındaki sabiti, yani değişmeyen hedefi, Türk milletinin her döneminde insan olmuştur. Töre bağlamında Kut kazanma idealiyle İslamiyet sonrası insan-ı kâmil anlayışı arasında bir devamlılık vardır. Bu sabite, Türk milletinin fikir sistemini şekillendiren temel unsurdur” dedi.
Güncel Siyaset ve İdeoloji Arasındaki Fark
Koçal’ ’ideoloji ve siyaseti karşılaştırarak şunları söyledi: İdeoloji, geleceğe yönelik bir teklif sunarken, siyaset günümüz problemlerine tedbirler arar. Günlük siyaset, ideolojinin sabitelerine uygun olmalı ve onunla çelişmemelidir. Bu bağlamda, Türk milliyetçiliğinin tarihsel değişkenlere rağmen insan odaklı bir ideolojiyi güncelleyerek geleceğe taşıması gerektiğini ifade etti.
Bilimsel Gelişmeler ve Türk Fikriyatına Etkisi
Koçal, dolanıklık ve karmaşıklık teorileri gibi modern fizik bulgularını da ele aldı ve bu bulguların Türk milletinin tevhitçi anlayışına uyum sağladığını savundu. “Evrenin her bir parçası birbiriyle etkileşim halindedir. Bu durum, Türk milletinin tarih boyunca benimsediği bütüncül ve tevhitçi bakış açısıyla örtüşmektedir,” dedi.
Geleceğe Dair Bir Çağrı
Koçal,Türk milliyetçiliğinin gelecekte toplumu harekete geçirecek bir ideoloji inşa etmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Türk milletinin sabiti insan odaklı bir ideolojidir. Bu anlayış hem bilimsel hem de kültürel temellerle desteklenmeli ve Türk milletinin gelecekteki yol haritasını belirlemelidir.”
Toplantı katılımcılar tarafından büyük ilgiyle takip edilirken, Koçal’ın fikirleri Rize’deki akademik ve kültürel çevrelerde yankı buldu.
2/3
Seminerde “Kapitalizm ve Adalet Üzerine Düşünceler”
Yakup Bilgin Koçal, ontolojik kabul ve bilimsel yöntemler üzerinden tarihsel gelişimleri ve toplumsal dönüşümü ele aldı. Konuşmanın merkezinde kapitalizmin, modern dünyanın en güçlü ideolojisi olarak ortaya çıkışı ve Türk milletinin buna karşı geliştirdiği direnç duruyor. Koçal, tarihsel süreçte karşılaşılan her gücün belirli bir potansiyele ve ihtiyaca dayandığını belirterek, kapitalizmin karşısında doğru bir mücadele için “karşılaşılan gücü tanıma” gerekliliğini vurguladı. Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet’in tarihsel süreçte karşılaştığı güçleri anlamadan doğru bir çözüm üretilmesinin imkânsız olduğunu ifade etti. Özellikle, kapitalizmin, sanayi devriminden sonra ekonomik ve toplumsal yapı üzerinde büyük bir baskı kurduğunu ancak bu gücün her krizden sonra kendini yeniden şekillendirerek devam ettiğini belirtti.
Konuşmada, kapitalizmin bu sürekliliği sağlarken kullandığı “artı değer” kavramına da değinildi. Koçal, Marx’ın artı değer analizine de atıfta bulunarak, bu kavramın üretim sürecinden değil, daha çok “mekân ve zaman” farklılıklarından kaynaklandığını savundu. Globalleşen dünyada mekan ve zaman farklılıklarının kalkmasıyla birlikte kapitalizmin varlık gösterme biçiminin değişeceği ve bu dönüşümün, Türk milletinin ideolojik direnişiyle aşılabileceği vurgulandı. Koçal, Türk milletinin tarihsel olarak “Tevhit” anlayışını benimsediğini ve bu anlayışın, yeni bir ideolojik yapının temellerini atması gerektiğini söyledi. Bu yeni ideolojinin, adaletin temelini “artı değer” üzerinden tanımlayarak, toplumda eşitlik ve hakkaniyetin sağlanmasına hizmet edeceğini belirtti. Toplumda ortaya çıkan güç dengesizliklerine karşı, devletin bir “Töreli devlet” olarak işlev görmesi gerektiğini ifade etti.
Konuşmacı Yalova eski Belediye Başkanı Koçal, Türk kimliği, yönetimi ve sosyo-politik konulara ilişkin karmaşık bir bakış açısını tartışıyor. Toplumsal değerlerin gelenek tarafından yönlendirildiği, etnik ayrımlardan ziyade ortak yasalar (Töre) altında birliğin ön planda olduğu bir “Töreli Devleti’ni savunuyor. Türk kimliğini sadece etnik kökene göre değil, bu ortak ilkelere bağlılığa göre tanımlamanın önemini vurguluyor. Aynı zamanda mevcut siyasi ve ekonomik sistemleri eleştiriyor, küresel kapitalizme doğru geçişe ve bunun ulusun egemenliği ve refahı üzerindeki etkisine dikkat çekiyor.
İdeal bir devletin maddi ve manevi güvenliği dengelemesi, adil bir toplumda bireylerin tam potansiyellerine ulaşmalarını sağlaması gerektiğini öne sürüyor. Türkiye’nin siyasi ortamındaki tarihsel değişimlere, özellikle de 1980 sonrası ulusal kalkınma hedeflerinden küresel olarak daha entegre bir ekonomik sisteme geçişe değiniyor. Geçmişteki sloganlar ile mevcut gerçekler arasında karşılaştırmalar yaparak, yönetimde özgürlük, üretkenlik ve birlik gibi yeni ilkeleri savunuyor ve bunların küresel kapitalizmin aşılması ve daha eşitlikçi bir toplum yaratılmasındaki önemini vurguluyor. Başta yapay zeka olmak üzere
3/3
teknolojik gelişmelerin demokrasi ve özgürlüğü nasıl etkileyebileceğine dair içgörüler sunuyor. Koçal, gelecekteki seçimlerin yapay zeka kaynaklı manipülasyonun etkisini en aza indirmesi, insanların birbirini kişisel olarak tanıdığı ve doğrudan ilişkilere dayalı kararlar alabildiği bir sistemi teşvik etmesi gerektiğini öne sürüyor. Son olarak, Yalova’daki deneyimini kullanarak, aşırı büyük bir bürokrasinin verimsizliklerini örnekleyerek kamu yönetiminde verimliliğin önemini tartışıyor. Bu felsefi ve politik vizyon, yalnızca verimli değil aynı zamanda ortak kültürel ve ahlaki ilkelere dayanan bir devlet ve toplum yaratmaya yönelik daha geniş ideallerle uyumludur.
Şube Başkanı Turan Aslan Mercan program sonrası yaptığı konuşmada’’ Rize Türk Ocaklarında bu akşam “Türk Fikir Sistemi ve Töre” konulu sunumuyla, eski Yalova Belediye Başkanı/Yazar Yakup Bilgin Koçal’ın Türk Ocağı Sohbetini ilgiyle dinledik, güzel sunumu için saygı değer başkana ve başta Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi olmak üzere bütün katılımcılara teşekkürler ederiz.
Program sonrasında Koçal’a Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi ve Türk Ocakları Şube Başkanı Turan Aslan Mercan tarafından Türk Ocakları Kitapları hediye edildi. Programa Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi, Rize-Artvin Tabipler Odası Başkanı Doç.Dr. Kazım Şahin, Çayeli Ziraat Odası Başkanı Ali Küçükislamoğlu, Çamlıbel Mahallesi Muhtarı Mustafa Erbaş vatandaşlar katıldı.
