LDA EĞİTİMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK
Konferansı gerçekleştiren Eğitimci yazar Halil Pehlivan eğitimcilere seslenerek;
Olağanüstü dönemlerden geçmekteyiz. Bugünden yarına öngörülemeyen durumlarla karşı karşıyayız.
İnsan, bedensel açıdan en sıra dışı, zayıf, korunaksız, çevreye uyumsuz varlıktır. Böyle bir varlık zihinsel becerilerini daha yoğun kullanmak durumunda kalmıştır. İnsanın binlerce yıllık yeryüzündeki varlığı ve zihinsel tecrübesi göz önüne alındığında bugün için bu denli icatların yapılması teknolojik gelişmeleri yadırgamamak gerekir.
Ateşin, barutu, buharlı makinelerin bulunması tarihi dönemlerine damga vurmuştur.
İki binlik insanlık tarihinin en önemli buluşu internettir. İnternet, dijital dönüşümün temelidir.
Dijital devrimle birlikte dijital dönüşümü anlamalıyız. Bugünden yarına bu dönüşümün doğurduğu sonuçları iyice tahlil etmeliyiz.
Dijital dönüşüm insanoğluna muazzam bir katkı sağlamıştır. Ancak hayatın akışına da günden güne olumsuz etkisini de göstermiş, gelecekte ne olacağına dair kaygıları da artırmıştır.
Konferansının ikinci bölümünde “eğitim” üzerine duran Halil Pehlivan;
İnsanlık eşi benzeri görülmemiş gelişmelerin şafağındadır. Tüm eski anlatımlar ufalanıp gitmekte. Onların yerine ne koyacağımız bilemiyoruz. Çocuklarımızı, bu emsalsiz dönüşümlerin esaslı belirsizliklerin yaşandığı bir dünyaya nasıl hazırlayacağız?
Bugün doğmuş bir çocuklar 2050 yılında 30 ’lu yaşlarda olacaktır. 2050 yılına girildiğinde bu kişilerin etkin bir birey olması için onlara ne öğreteceğiz?
Okul teknik becerilerden ziyade, bireyin yaşam becerilerine yoğunlaşmalıdır.
“Bir insanın başına gelebilecek en güzel şey küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır.” sözünü hatırlatan Halil Pehlivan, öğretmemelerin özellikle dikkat etmesi gereken hususları dile getirdi:
Yaptığınız eğitim aklı özgürleştirmeye yönelik olsun. Akıl özgürleşmese gelecek inşa edilemez.
Her yeni bulduğunuzu eskiye tercih etmeyiniz.
Kim ne yaptı onu hemen alalım ve uygulayalım. Böylece bizde başarılı oluruz düşüncesinde olamayın. Eğitimde kestirme yol yoktur. Kestirme yol tarifi de bulmak zordur.
Konferansının son bölümünde “fıtrat” kavramı üzerine duran Halil Pehlivan;
Fıtrat, zihnimize, belleğimize, dimağımıza, kalbimize yerleştirilen yaratılış programıdır.
İnsanın fabrika ayarlarıdır.
Bu doğrultuda;
İnsanın amacı kendine bir yaratılış amacı tayin etmesi değil, tayin edilmiş amacı tespit etmelidir.
İnsan, kendi fıtratına uygun davranmazsa şer zuhur edeceğini görebilmelidir.
Her insan, fıtratını korumakla mükellef olduğunu bilmelidir.
İnsan, ilgilendiği şeyin fıtratını bilmeden ondan faydalanamayacağını anlamalıdır.
Fırtatı bozan şeylerden de uzak durmalıdır.
İnsanın varlık âleminden çekilmesiyle her şeyin anlamsızlaşacağını dile getiren Halil Pehlivan;
Kötülerin elindeki araçların insanlara tahakküm etmesinin önüne geçmeliyiz.
İnsanların makinenin mekanik kurgusuna kapılmasını önlemeliyiz.
İnsan, ruh ve akıldan oluşan bir varlıktır. İnsan, akıl ve anlama yönüyle de liyakat sahibi bir varlıktır. Bu doğrultuda; Allah yaratır, insan ise ancak tasarımda bulunur. Bu bilinçle teknolojik gelişmeleri bu perspektifte değerlendirmeliyiz