SAADET PARTİSİ’NİN İSTANBUL ÜSKÜDAR’DA DÜZENLEDİĞİ GAZZE MİTİNGİNE, MUHALEFET PARTİ LİDERLERİ DE KATILDI
Saadet Partisi, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ve ablukasına karşı 15 Haziran Pazar günü saat 17.00’de İstanbul Üsküdar Meydanı’nda “Özgür Gazze” mitingi düzenledi.
CHP lideri Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, iyi Parti grup başkanı vekili Turan çömez yeni Refah Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Doğan Bekin mitinge katıldı..
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Özgür Gazze Mitingi’nde konuştu. Arıkan, “Açık söylüyorum. Eğer bugün Gazze’yi koruyamazsak, bugün Filistin’i koruyamazsak, Allah korusun yarın Türkiye’yi korumak zorunda kalırız. Sanmayın ki hedef sadece Gazze’dir. Sanmayın ki hedef sadece İran’dır. Hedef; Siyonist zihniyetin Arz-ı Mevud planıdır, hedef; Büyük İsrail Projesidir. Hedef Şam, Halep, Bağdat’tır. Hedef Tebriz, Tahran, İsfahan’dır. Hedef Kahire, Sana, Cidde’dir. Hedef Beyrut, Amman, Trablus’tur. Hedef Urfa, Diyarbakır, Mardin’dir. Hedef, Ankara’dır, İstanbul’dur, asıl hedef Türkiye’dir, Türkiye” dedi.
Gazze’ye bir şişe suyun, bir çuval unun girmesine engel olan İsrail’in küstahlığına tahammülümüz kalmadı”
Bunada konuşan Arıkan, mitinge katılım sağlayan parti genel başkanlarına ve partisinin İstanbul teşkilatına teşekkür etti.
Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri için; ‘Trump hayranlığı’ veya ‘İsrail dostluğu’ tarihi ve ölümcül bir yanılgıdır”
İsrail; hep güvenliğini bahane ederek dünyada terör estiriyor. Biz şunu biliyoruz; aslında Büyük Ortadoğu Projesi’ni gizliyorlar. Arz-ı Mevud’u saklıyorlar. Sapkın siyonist zihniyetinin inancının üzerini örtüyorlar. İki gün önce İran’da, sabaha karşı nelerin başladığını hepimiz gördük. Yine alçakça, yine korkakça, yine insanlıktan nasibini almamış bir şekilde; bilim insanlarını, askeri yetkilileri, ama en acısı da çocuklarıyla birlikte yaşadıkları evleri hedef aldılar. Ve hemen ardından ne oldu? Amerika çıktı, ‘İsrail’in yanındayız’ dedi. Bazı Avrupa ülkeleri sıraya girdi, ‘İsrail’in güvenliği’ diye açıklamalar yaptı. Buradan soruyorum. Herhangi bir ülke, Amerikalı bir komutanın evine çocukları bulunduğu esnada saldırı düzenlemiş olsaydı, Amerika bunu ne olarak tanımlardı? ‘Terör’ derdi. Ama İsrail yapınca, adı ‘Savunma hakkı’ oldu. Bir zalim, bir zalime başka ne diyebilir ki? Bu açıdan bakıldığında başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri için; ‘Trump hayranlığı’ veya ‘İsrail dostluğu’ tarihi ve ölümcül bir yanılgıdır. Sanmayın ki hedef sadece Gazze’dir. Sanmayın ki hedef sadece İran’dır. Hedef; Siyonist zihniyetin Arz-ı Mevud planıdır, hedef; Büyük İsrail Projesidir. Hedef Şam, Halep, Bağdat’tır. Hedef Tebriz, Tahran, İsfahan’dır. Hedef Kahire, Sana, Cidde’dir. Hedef Beyrut, Amman, Trablus’tur. Hedef Urfa, Diyarbakır, Mardin’dir. Hedef, Ankara’dır, İstanbul’dur, asıl hedef Türkiye’dir, Türkiye. Bu yüzden; bana dokunmayan yılan bin yaşasın yaklaşımının sonu bir felakettir. Çünkü o yılan bütün dünya için bir tehdittir ve insanlığın ürettiği bütün evrensel değerleri zehirlemektedir.
“İsrail’e sevkiyat yapan gemiler limanlarımızı kullanmaya devam ediyor”
Peki, iktidar bütün bunları yapınca ne oluyor? İnsani yardım amaçlı Madleen Gemisi, İsrail tarafından engellenirken, aynı gün bomba üretiminde kullanılacak 393 ton çelik yükü olan Vela Gemisi, Mersin Limanından İsrail’e gidiyor. İsrail’e sevkiyat yapan gemiler limanlarımızı kullanmaya devam ediyor. Bakü-Ceyhan boru hattından İsrail’e petrol sevkiyatı devam ediyor. Varil başına ‘1 dolar 27 cent’ hesabımız devam ediyor. ‘Efendim ticaret Yapmıyoruz. Efendim Yapıyorduk ama kısıtladık. Efendim daha önce kısıtlamıştık ama şimdi tamamen sıfırladık’ dedikleri İsrail ile ticaret dolaylı yollardan devam ediyor. Belki de en acısı; ülkemizdeki üslerden İsrail ile istihbarat paylaşımı devam ediyor. Bütün bunları dile getiren Filistin dostu gençlere yönelik, engellemeler, gözaltılar, tutuklu ya da tutuksuz yargılamalar devam ediyor.”