TÜRK BÜRO SEN 4.OLAĞAN GENEL KURULUNDA,İBRAHİM HACIMUSTAFAOĞLU GÜVEN TAZELEDİ

Türk Büro Sendikası Rize Şubesinin 4.olağan Genel Kurulu Rize’de yapıldı. Başkanlığa yeniden İbrahim Hacımustafaoğlu seçildi. Kongreye AKP, CHP, MHP,İyi Parti  İl Başkan Yardımcıları, Türkiye Kamu Sen” e bağlı sendikaların Rize..

Son Güncelleme: Whatsapp

Türk Büro Sendikası Rize Şubesinin 4.olağan Genel Kurulu Rize’de yapıldı. Başkanlığa yeniden İbrahim Hacımustafaoğlu seçildi.

Kongreye AKP, CHP, MHP,İyi Parti  İl Başkan Yardımcıları, Türkiye Kamu Sen” e bağlı sendikaların Rize Şube başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, Türk Büro Sen Trabzon Şube Başkanı ve Sendika delegeleri katıldı. Şube Başkanı İbrahim Hacımustafaoğlu’nun tek liste olarak girdiği seçimde katılan 91 delegenin oyları ile tekrar şube başkanı seçildi. Sendika Başkan Yardımcısı iken emekli olan ve iş kolu değişikliği nedeniyle görevinden ayrılan Mehmet Karaömeroğlu ve Yunus Öksüz”e plaket takdim edildi.

Geniş bir katılımın olduğu büyük ilgi gören 4.olağan Genel Kurul Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasında bir konuşma yapan Başkan İbrahim Hacımustafaoğlu şunları söyledi’’ Sayın divan, Siyasi partilerimizin değerli yöneticileri, Kamu sen il temsilcisi ve şube başkanlarım, Değerli misafirler, Basınımızın güzide temsilcileri, dik duranların sendikası, Onurlu mücadelenin adresi, Sendikamızın kıymetli delegeleri,

Türk Büro Sen Rize şubesi 4. Olağan kongresine hoş geldiniz, şeref verdiniz. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.

Çalışanların esas amacı kendilerine ve ailelerine saygın bir yaşam düzeyi sağlamak ve ülkemizin refah seviyesini yükseltmektir. Bu amaçla dünyanın çeşitli ülkelerinde başlayan mücadele, sendikal birlikler şeklinde kurulan ilk örgütlenme çalışmalarının üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra 1820 yılında ilk yasal sendika İngiltere’de kurulmuştur. İşçiler bu hakkı bu yıllarda elde etmesine rağmen; yönetim erki kamu gücünü sevk ve idare eden memurlardan bu hakkı esirgemiştir.

Türkiye’de memura sendikal hak 1961 anayasasının 46. Maddesi ile ilk defa tanınmıştır. Bu anayasal hak uygulama alanına 1965 yılında çıkan 624 sayılı ‘’Devlet personel sendikaları kanunu’’ ile geçebilmiştir.

Ancak 1971 yılında yapılan anayasa değişikliği ile tekrar geri alınmıştır. Hakkı verenler yine geri almıştır. Çünkü çalışanlar bu konuda yeterli mücadele etmemiştir.

Mücadele edenler her zaman kazanmayabilir. Ama kazananlar hep mücadele edenler olmuştur anlayışı ile daha sonraki yıllarda başlayan zorlu ve çetin mücadele sonucunda 1992 yılında sendikalarımızı kurmuş olup, 2001

yılında çıkan 4688 sayılı kanun ile resmi olarak örgütlenme hakkı elde edilmiştir.

Peki. Biz memurlar olarak bu sendikal örgütlenme hakkımızı yeterince kullanabiliyor muyuz sorusuna maalesef evet diyemiyoruz. Çünkü çalışanların birçoğunun özgür iradeleri ile sendikal tercihlerini yapamadıklarına şahit oluyoruz. Çeşitli korku ve kaygılar oluşturmak suretiyle insanların tercihleri yönlendiriliyor. Bunun sonucunda yetkili fakat etkisiz kontrollü sendikalar ile masada sürekli kaybediyoruz.

Ülkemiz yılda 750-800 milyar dolar gayrisafi milli hasıla üretirken bundan payımızı alamıyor, satın alma gücümüz düşüyor, emeğimiz ucuzluyor. Sadece son bir yıla bakacak olursak gayrı safi milli hasıladan alınan payda ücretler %4 gerilerken, sermayenin payı %5 artmıştır.

4 kişilik ailenin gıda harcamasa 3050 TL

2021 yılı Temmuz ayı itibariyle 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, yeterli beslenmesi için gereken gıda harcaması 3050 TL’dir. Bu aynı zamanda açlık sınırıdır. Yoksulluk sınırı olarak belirlenen yani bir aylık beslenme-barınma-sağlık-eğitim-giyim vs. harcaması 9300 TL’dir.

Bu gerçekler ortada dururken 2021 yılı Ağustos ayında toplu sözleşme masasına oturan, sözde yetkili sendika %35-40’ların üzerindeki elektrik ve doğalgaz zamlarından, %50’lerin üzerindeki gıda artışlarından habersizmiş gibi. 2022 yılı için 5+7 toplam %12, 2023 yılı için 8+6 toplam %14’lük artışa imza atıyor ve yetmiyormuş gibi kameraların önüne geçip ‘’istediğimizi aldık’’ açıklaması yapıyor.

Bu açıklama yapılıyorken TÜİK’te resmi enflasyonu %19,5 olarak açıklıyordu. Aynı dönemde kamuda çalışan işçiler adına masaya oturan sendika TÜRK-İŞ kamu işçilerine %21 zam alıyor.

Dikkatlerinize sunuyorum aynı yıl iki farklı sözleşme, iki farklı ücret, bakan aynı, bütçe imkânları aynı, tek fark sendika.

Bu yapıdan kurtarmak zorundayız. Başka bir çıkış yolu yoktur.

Ücretler %50 geri düştü

Günün sonunda geldiğimiz nokta… Reel olarak ister döviz bazında, ister altın veya satın alma gücü olarak çalışanlar %50 oranında geriye düşmüştür.

Bu sözleşmeye işveren tarafı olarak imza atan çalışma bakanı Sayın Vedat Bilgin sözleşme tarihinden 2,5 ay gibi kısa bir süre sonra ‘’emeği enflasyona ezdirmeyeceğiz’’ açıklaması yaparken yetkili sendika sus pus hiç ortalarda gözükmemektedir.

Ve şimdi diyoruz ki hemen şimdi bir gün bile geç kalmadan memuru bu ekonomik çıkamazdan kurtarmak için seyyanen zam yapılmalıdır. Bu seyyanen zam sıkışan, daralan ekonomimize ve esnafımıza da can suyu olacaktır.

2013 yılında Avrupa ülkeleri ile Türkiye’deki memur maaşları arasında 2,5 kat fark varken 2014 yılında 3 kata, bugün 7-8 kata çıkmıştır. Bir an önce bu farkın kapatılması için tedbirler alınmalıdır.

Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz.

Üretilen GSMH’den payımızı istiyoruz.

Taleplerimizi dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz.

Bizler bugün burada bulunarak bir mücadele örneği sergiliyoruz. Haksızlığa, eşitsizliğe ve emeğimize göz dikilmesine itiraz ediyoruz.

Bu mücadele ülkemizin geleceğinin ve çocuklarımızın istikbalinin mücadelesidir.

Konfüçyüs diyor ki ‘’Bir neslin geleceğini bir önceki nesil belirler.’’

Onurlu bir hayat sürmek, onurlu bir mücadeleden geçer.

Toplum bilimciler: Tarihin sarkacının 40-50 yılda bir istikamet değiştirdiğini söylerler. Bu sefer sarkacın emekten yana evirilmesi umuduyla…

Son söz olarak diyoruz ki… İnsan onur ve haysiyeti dokunulmazdır. Devlet erki buna saygı göstermek ve bunu korumakla yükümlüdür.

Bu nedenle İnsan onuruna yakılır bir hayat standartı talep ediyoruz.

Türk Büro Sen-Türkiye Kamu Sen olarak diyoruz ki Kamuda tartışmasız ehliyet ve liyakat… Keşkesiz – ama sız – şartsız hukukun üstünlüğü Kesintisiz demokrasinin sağlandığı güzel günler umuduyla Şehrimize, Ülkemize hayırlara vesile olması dileğiyle. Hepinize Şahsım ve yönetim kurulumuz adına saygılar sunuyorum.

TÜRK BÜRO SEN RİZE ŞUBESİ 4. OLAĞAN GENEL KURULDA SEÇİLENLER

YÖNETİM KURULU (ASİL) YÖNETİM KURULU (YEDEK)

1- İBRAHİM HACIMUSTAFAOĞLU 1- ASUMAN YANAR

2- ZAFER TATOĞLU 2- CEMAL ZEKİ EYÜPOĞLU

3- AHMET KAYTAZ 3- METİN YANIK

4- AHMET ÇELİK 4- MURAT FIRAT

5- HÜSEYİN DİLSİZ 5- SERAP DEMİR USTAOĞLU

6- FARUK ÜNLÜ 6- OKTAY KARA

7- AŞKIN ÖZDEMİR 7- GÜLŞAH KANBUR

DENETLEME KURULU (ASİL) DENETLEME KURULU (YEDEK)

1- MUSTAFA KUK 1- FATMA ÖZLEM ENGİN

2- MEHMET YILDIZ 2- AYŞE ÇAKIR

3- İSMAİL DEMİRCİ 3- MUHAMMET ORÇUN AKMEHMET

4- KÜBRA KUL 4- EMİNE ÖZYAMAN

5- UMUR KIYMAZ 5- YAVUZ KÖSE

 

 

 

DİSİPLİN KURULU (ASİL) DİSİPLİN KURULU (YEDEK)

1- MUSTAFA TÜFENK 1- YAŞAR AKGÜN

2- CİHAN İLHAN 2- GÜL CENNET YAĞCI

3- SEDEN İŞGÖREN 3- AYTEN KİŞMİR

4- TAYFUN KAĞANOĞLU 4- ENGİN BACAK

5- HIZIR BALCI 5-MUSTAFA DÖNMEZ

ÜST KURUL DELEGE ADAYLARI

1- İBRAHİM HACIMUSTAFAOĞLU

2- ZAFER TATOĞLU

3- FARUK ÜNLÜ

İsmet Kösoğlu

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.