Bu mu Geleceğimiz !

Akran Zorbalığı:

* Benim kız arkadaşımla nasıl konuşursun?

* Benim erkek arkadaşıma neden baktın?

* Fakirsin sen!

* Şişgo, çirkin yaratık!

*Ortaokulda sınıftayken arkadaşları tarafından darp edilen zihinsel engelli öğrenci, baygınlık geçirdi. Darp eden öğrenciler o anları cep telefonu kamerasıyla kaydedip, arkadaşlarına gönderdi.

*Liseli iki genç kızın erkek arkadaş tartışması, tekmeli – yumruklu – saç çekmeli kavgaya dönüştü. Çevredekiler güçlükle ayırdı.

* Liseli kızlar erkek arkadaş tartışmasını kavgaya dönüştürdü. Onlar tekmeli, yumruklu kavga ederken erkek öğrencilerde kavgayı kaydedip seyrettiler.

Bu Mu Geleceğimiz? – Resim : 1

Bu haberleri her gün dinlemek, okumak eminim sizleri de derinden etkiliyordur. Geldiğimiz nokta maalesef çok ürkütücü. Bu mühim konu ile ilgili yaptığım araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz ebeveynler, çocuklar kavga ettiğinde, “çocuktur kavga eder, biraz sonra barışırlar” düşüncesi ile bu davranışlara göz yumuyoruz ve daha sonra gelinecek noktayı maalesef tahmin edemiyoruz. Oysa ki bu hafife almalar zorba davranışlara dönüşebiliyor. Sözel şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet, sosyal şiddet ve siber şiddet gençler arasında ürkütücü boyutlara ulaşmış durumda.

Akran zorbalığına uğrayan çocuğu nasıl anlarız?:

Vücudunda fiziksel yaralanmalar olabilir. Okula gitmek istemez ve bahaneler bulur. Beslenmede problem yaşar. Depresif davranışlarda bulunur. Öz güvende düşüş yaşar. Evden çıkmak istemez. Sınıfta kimseyle konuşmak istemez. Okul başarısında düşme olur.

Zorbalığa Maruz Kalan Çocuklarda Hangi Davranışlar Görülür?

Kaygı bozukluğu, okula devamsızlık, öz güven düşüklüğü, uyku sorunları, öfke patlaması, içe kapanma, tırnak yeme, akademik başarısızlık. Çocuklarımızın bu kadar zarar gördüğü bir durumu acilen önlemeliyiz! Çocuklarımızın geleceğini karartmayalım, onlara sahip çıkalım!

Ebeveyni Olarak Neler Yapmalıyız?

*Çocuğunuzla her zaman iletişim kurmanız gerekmektedir. Çocuğunuz eğer zorba davranışlarda bulunuyorsa asla bu yaptıklarını savunmayın! Bu davranışların doğal olmadığını ve kabul edilemez bir durum olduğunu vurgulayın.

*Saldırgan davranışlar ile istediğini elde etmesine asla izin vermeyin ve kararlı olun.

*Çocuğunuzun seyrettiği programlar, filmler ve oynadığı bilgisayar oyunları takip edilmeli ve mutlaka kontrol altına alınmalıdır.

*Zorbalığa maruz kalan çocukların ne hissedeceklerini anlatarak onlarla empati kurmasını sağlayın.

*Okul ile iletişimde olmak bu durumda da önemlidir. Zorbalığa uğrayan çocuk kadar zorba davranışta bulunan çocuğa da destek gerekmektedir. Onu bu davranışa iten sebepler araştırılmalıdır.

Çocuklarımızın bu kadar zarar gördüğü bir durumu acilen önlemeliyiz! Çocuklarımızın geleceğini karartmayalım, onlara sahip çıkalım! Okul, çocuk ve aile işbirliği ile bu konuya gereken hassasiyet mutlaka gösterilmeli. Eğitimcilerimize de çok iş düşüyor.

Erkek Oje Sürmeli mi?

Bu konu ile ilgili haberler beni rahatsız etti. Neden mi? ‘’Bir şey olmaz’’ diye diye çocuklarımızın nerelere geldiğini görmek beni çok üzüyor. Konu sadece erkek oje sürer mi değil çünkü. Sanatçılarımız daha doğrusu göz önünde olan herkesin topluma örnek olmak gibi bir sorumlulukları var. Bakın eski sanatçılara; giyimleri, konuşmaları, topluma öncülük ettikleri olaylara. Bu gün yok mu böyle kişiler, tabi ki var. Göz önündeki insanların ‘’Ben özgürüm istediğimi yaparım’’ deme lüksleri yoktur. Çünkü onları örnek alan çok genç var. Göz önünde olmanın bazı sorumlulukları vardır, bunları taşımak zor geliyorsa yapmayacaksın kardeşim!

Üstad Arif Nihat Asya’nın dediği gibi:

Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu

Ne olduysa hep bize azar, azar oldu

İlk Yerli Arabamız Togg Banttan Banttan indi:

Bu Mu Geleceğimiz? – Resim : 2

İlk yerli otomobil Togg, yapılan törenle banttan indi. “Anadolu Ateşi” kırmızısı aracın direksiyon koltuğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. Gönlüm isterdi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan anahtarı TOGG’un CEO’SU Mehmet Gürcan Karakaş’a versin. Kendisi de yanına otursun. Çok şık bir hareket olurdu.

Süleymaniye Cami açılışında Kanuni Sultan Süleyman Mimar Sinan’a ‘’bu eser her ne kadar benim adıma olsa da senin emeğin, bileğin, ruhun var bu camide açılış senin hakkındır’’ der. Mimar Sinan’da ‘’bu büyük bir şeref Hünkarım, lakin müsaade buyurursanız bu anahtarın Hattat Karaisari’de kalmasını tercih ederim. Kendisi Süleymaniye’nin eşsiz hatlarını tezyin ederken gözlerini kaybetti. Der ve Kanuni Sultan Süleyman’da münasip olduğunu söyler.

Yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum…

Kalın sağlıcakla