Tarikat öncülerinden birinin 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki biriyle evlendirdiği iddiası (haklı olarak) toplumda infiale yol açmış durumda. Yaşadıkları nedeniyle psikolojisi bozulan kadının yaşadıklarının yıllar sonra yargıya yansıması üzerine..
Tarikat öncülerinden birinin 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki biriyle evlendirdiği iddiası (haklı olarak) toplumda infiale yol açmış durumda.
Yaşadıkları nedeniyle psikolojisi bozulan kadının yaşadıklarının yıllar sonra yargıya yansıması üzerine bazı gazeteciler konuyu kamuoyunun gündemine taşıyınca olay değişik açılardan tartışılmaya başlandı.
Çocuk yaşta evlendirildiği öne sürülen kadının verdiği ifadelerde 6 yaşında gelinlik giydirilip evlendirildiğini belirtmesi, bununla ilgili fotoğrafların ve evlendirildiği kişiyle yaptığı konuşmaların delil olarak mahkemeye sunulması olayın doğruluğunu kanıtlar nitelikte. Ayrıca ifadelerdeki iddialara göre olaya bir de sahtekarlık karışmış durumda. Kızını çocuk yaşta evlendiren aile, konunun mahkemeye intikal etmesinin ardından kızlarının erken yaşta evlenmediğini ispat için kızlarının yerine 21 yaşındaki bir başka kişiyi devreye sokmuş ve böylece adli tıptan kızlarının kemik yaşının 21 olduğunu ispatlayarak cezadan kurtulmuş ve sonuçta olay kapatılmaya çalışmış..
Muayene için gidilen doktorun durumdan kuşku duyarak şikayette bulunmasıyla ortaya çıkan bu olay şu an yargıda ve konuyla ilgili ilk duruşma 22 Mayıs’ta, ancak şimdilerde tartışma oldukça hararetlenmiş durumda.
İlgili kadının aileden koparak LGBT mitinglerine katılacak kadar farklı bir yaşantı içerisine girmesi bu tarikata yakın çevrelerce psikolojisi bozulmuş bir kadının yalan söyleyerek, geçmişi üzerinden islama iftira attığı şeklindeki çeşitli tartışmalara da dönüşmüş durumda.
Tartışmaların ileri boyuta taşınması üzerine kadının ailesi cephesinden de çeşitli yalanlamalar yapılmakta. Kadının kardeşleri iddiaların asılsız olduğunu, ablalarının 6 yaşında evliliğinin söz konusu olmadığını, dosyaya sunulan 6 yaşındaki gelinlik fotoğrafının hafızlık icazetinde çekildiğini, bu durumdaki kız çocuklarının birçoğunun gelinlik giyerek icazet törenine katıldığını öne sürdüler. Söz konusu kadının 20’li yaşlardaki kız kardeşlerinin henüz bekar olduklarını belirtmesi ve babalarının böyle bir şey yapmış olması halinde kendilerinin de çoktan evlendirilmiş olmaları gerektiğini öne sürmesi de müşteki durumdaki ablalarının yalan söylediğine delil olarak sunulmakta.
Tartışmaların büyümesi toplumda tarikatlara karşı tepkileri tetiklediği gibi İslam çerçevesinde de ilginç bir noktaya taşınmış durumda. Bu çerçevede kimi yerleşik islam anlayışının bu gibi olaylara yol açtığını, bilhassa tarikatların bu tip olaylara sıcak bakarak toplumları çağ dışı bir hayata sürüklediğini, buna rağmen çeşitli nedenlerle bu gibi olaylara göz yumulduğunu, diyanetin de bu gibi ilkel değerlendirmelere dokunmak istememesi nedeniyle konunun toplumsal bir kangren haline geldiğini öne sürmekteler.
ÇOCUK EVLİLİKLERİN NEDENLERİ
Tarihi süreç içerisinde kadınların yaşanılan coğrafyalara göre çocuk yaşta ergenleşmesi onların çocuk yaşta evlendirilmeleri için bir gerekçe olmakta. Aileler, (genellikle) büluğa eren kızlarının gayri meşru ilişkilere girebileceğinden endişe ederek onları çocuk yaşta evlendirme yoluna gitmekte. Erkeklerin ve kızların ergenlik yaşı her iki cins için de yer yer evlenme yaşı olarak dikkate alınmakta ve çeşitli gerekçeler nedeniyle bu tür evliliklerin önü açılmakta.
Biyolojik olarak reşit olma yaşı 18 ve bu yaş büluğa eren kız çocuklarının yaşı dikkate alındığında oldukça uzakta bir yaş. O nedenle, 13-14-15 yaşları birçok toplumda kızlar için evlilikte uygun yaş olarak telakki edilmekte ve reşitlik yaşı dikkate alınmamakta.
İslamiyetin doğduğu topraklarda kız çocuklarının aileler için bir yük görülmesi ve onların doğar doğmaz diri diri gömülmek istenmesi gibi durumlar düşünülürse henüz islamın hakim olmadığı o dönemlerde kızların ergenliğe dahi erişmeden evlendirilmiş olmaları muhtemel.
Böylesi bir toplum yapısı içerisinde ortaya çıkan islamın bu toplumsal geleneğe karşı ne derece direndiği, kızların ergenlik yaşlarında evlenmelerinin önüne geçmekte ne derece başarılı olduğu günümüzde de tartışma konusu.
Arap coğrafyasında kız çocuklarının 9-10 yaşlarında ergenliğe erişebildikleri dikkate alınırsa 6-7’li yaşlardaki evliliğin ergenlikle ilgisi olmayan bir pedofili sorunu olduğunu belirtmek gerek!
Sahih kabul edilen hadislerde kızların evlenme yaşının büluğ yaşı olarak yer alması genellikle mezheplerin de bu görüşleri benimsemesine yol açtığı için islam toplumlarında kızların reşit olma yaşından önce yani büluğ yaşlarından başlayarak evlendirilmesi söz konusu olmakta.
Kimi kızların da reşit olma yaşından önce evlenmek istemeleri, (bilhassa Anadolu’da) peşe kaçma gibi olaylara yol açtığı gibi, kızların evliliğinden başlık parası elde etme, iş, güç ihtiyacı için erkeklerin küçük yaşta hayata atılmaları İçin evlendirilmek istenmesi ve ilk evliliklerde çocuğun olmaması, ekilip, biçilecek tarlaların çok olması vs. gibi nedenlerle birden çok evliliğe sıcak bakılması kızların reşit olma yaşından önce evlendirilmelerin önünü açmakta.
Kültürel geleneğin dinin etkisi altında olması ve Kur’an dışında dini kaynak olarak kabul edilen kaynaklarda çocuk yaşlarda evliliklere cevaz verilmesi, modern yaşamın genç kızların erken yaşlarda toplum içine karışmasına yol açması ve modern yaşama öykünmeleriyle ortaya çıkan ilişkiler de erken evliliklerin bir başka nedenleri.
Yasalar 18 yaş öncesi evliliğe izin vermese de toplumun tolere edebileceği 15-16-17 gibi yaşlarda evliliklerin tümüyle engellenebilmesi oldukça zor ancak, dini uydurmalarla bu yaşı çocukluk yaşlarına kadar indirmek bir tür sapıklıktır ve bu gibi şeyleri ortadan kaldırmak için başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere her kesimin mücadele etmesi gerekmektedir..