CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A AÇIK MEKTUP!

AK Parti her alanda, dağılmakta olan Türkiye‘yi büyük buhrandan çıkarmak için, 2001 yılında, halkın büyük bir teveccühü ile iktidara getirildi.. AK Parti’nin kuruluş felsefesi 3 y üzerinde kurulmuştu, yoksullukla mücadele,..

Son Güncelleme: Whatsapp

AK Parti her alanda, dağılmakta olan Türkiye‘yi büyük buhrandan çıkarmak için, 2001 yılında, halkın büyük bir teveccühü ile iktidara getirildi..

AK Parti’nin kuruluş felsefesi 3 y üzerinde kurulmuştu, yoksullukla mücadele, yolsuzlukla mücadele ve yasaklarla mücadele şeklindeydi .

AK Parti Cumhuriyet tarihinde yapılmayan büyük reformları yaparak, her alanda Türkiye’yi şaha kaldırarak, Dünya’nın en önemli ülkesi haline getirdi.

Özellikle stratejik silahlar dediğimiz Silah Sanayi, sağlık, Ulaşım alt yapı  ve diğer alanlarda gerçekten Türkiye özellikle 2015 yılına kadar şaha kalktı!

AK Parti’nin ilk kuruluşunda milli görüş tabanından özellikle muhafazakâr kanattan çok değerli insanlar partide yer aldı.

Ancak ileriki yıllarda, Ömer’ler dediğimiz bu kişiler, Parti teşkilatlarından birer birer çeşitli nedenlerle ihraç edildi küstürürdü!

Her dönem olduğu gibi, Ak Parti’deki bu boşluğu her devrin adamı dediğimiz, diğer yıllarda başka partilerde görev alan bugün AKP’li dediğimiz kişiler yerleşerek teşkilatları adeta ele geçirdiler!

2019 yerel seçimleriyle yaşanan hezimet bunun bir sonucudur. Başta Ankara İstanbul büyükşehirler olmak üzere, Rize’de ilk kez 4 ilçenin kaybedilmesi, yöneticilerin Parti teşkilatlarını ve halkın sesine kulak vermeyip, halkın tasvip etmediği kişiler aday gösterildiğinden dolayı bu sonuçlar meydana geldi.

2007-2015 yılları arasında her alanda olduğu gibi ekonomik alanlarda da büyük kazanımlar elde edildi, ancak ne olduysa özellikle 2012 yıllarında sonra olmaya başladı.

Parti teşkilatlarını ele geçiren kişiler, AK Parti’yi bir araç olarak kullanıp, halkın yararına değil kendi rant ve imtiyazlarını ileriye taşımak, statülerini yükseltmek için mücadele ettiler ve adeta halkı AK Parti’den küstürdüler!

 

Son iki üç yılda, Dünya’da yaşadığımız ekonomik kriz pandemi süreci bu süreci daha da hızlandırmıştır.

Bugün açlık sınırının 6600 TL ,yoksulluk sınırının 22.000 TL’ye dayandığı bir düzende, maalesef işçi, emekli, asgari ücretli ve memur sınıfını baz alırsak, Türkiye’nin % 60-70’inin açlık ve yoksulluk sınırı ortalamasında maaş aldığı gözükmektedir, resmi rakamlar bunu söylüyor.

Vatandaşın mutfağında büyük bir ateş var! Eskiden bir orta direk sınıfı vardı, artık bu sınıf ortadan kalkmış durumdadır.

Son yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de halkın en büyük sorunu ekonomik sorun ve hayat pahalılığıdır.

Geçen yıla göre Türkiye’de resmi olarak belki enflasyon yüzde 80 ama, market enflasyonunun %150’yi geçtiğini bütün vatandaşlarımız biliyor.

Sadece tarım üreticilerini yakından ilgilendiren gübre fiyatının %30-400 artması ,şeker fiyatının %400 artması ve diğer ürünlerinin de yüksek oranda artması vatandaşlarımızı beslenme konusunda da bir hayli zorlamaktadır.

Özellikle, Türkiye’nin her caddesi ve sokaklarını birer virüs gibi saran zincir markerler,yasaları ve kanunlara uymayıp bu krizde Vatandaşlarımıza en büyük zorluğu çıkaranlardır.

Hatta bugün bile 30’luk yumurta Rize’de 70 TL’ye yükselmiştir. Şayet mutfaktaki bu yangın söndürülmediği sürece, 31 Mart yerel seçimlerinde yaşanılan büyük trajedi bu genel seçimlerde de yaşanması muhtemeldir.

Ondan dolayı, bir an önce özellikle dar gelirli, emekli kesimi mutlaka ekonomik anlamda desteklenmeli,en düşük emekli maaşı 5000 TL olmalıdır.

Bugün Vatandaşlarımızın birçoğunun, yargı ve adalete güveni sarsılmış durumdadır .

Türkiye’yi yok edip parçalamaya yönelik Emperyalist destekli FETÖ terör örgütünün gerçekleştirdiği 15 Temmuz hain darbesi sonrasında, Devletimiz bu terör örgütüne karşı büyük bir mücadele içinde girmiştir.

Hatta birçok konuşmanızda bunların inlerine gireceğiz diyerek vatandaşlarımıza güven vermiştiniz ancak, başta sosyal medya ve diğer araçlarda gördüğümüz duyduğumuz kadarıyla, fetö terör örgütü ile bazı yerlerde yeterince mücadele yapılmıyor, bu halkın direncini kırıyor!

Örnek olarak Rize’de Bank Asya’ya Para yatırıp işlem yapan,hatta fetö okullarında çalışıp maaş alan birçok kişi işten atılıp yargılanıp cezaevine girerken, FETÖ’nün Bankası’nda üst yönetici olup yıllarda çalıştıktan sonra terör örgütüne bilerek yardım edip yargılanıp, itirafçı olan kişiler tekrar daha üst makamlara getirilmesi milletin vicdanını yaralıyor!

Bu olaylar, başta Adalet mekanizması olmak üzere, AK Parti’ye karşı büyük ölçüde güveni sarsmış durumdadır.

Eğer bir ülkede adalet mekanizması gerçek anlamda işlemez, güven ortamı oluşmazsa, o ülkede hiç bir alanda işler doğru dürüst yürümez, bunun zorluklarını bugün maalesef görüyoruz.

Bugün  milletin vicdanını yaralayan en büyük konu ise, özellikle Vatandaşlarımızın bir çoğu ekonomik zorluklar yaşamasına rağmen, AK Parti’ye ve şahsınıza güven duymalarına rağmen, yıllardan beri AK Parti ile yakın ilişki içinde olan birçok kişinin kaynağı belli olmayan bir şekilde mal varlıklarının hızla artması ,yakın çevremizi olduğu gibi halkın vicdanını ciddi şekilde rahatsız etmektedir!

Kamu mallarını babasının çiftliği gibi kullanan, Devleti trilyonlarca  zarara uğratan, yöneticilerin görevden alınmaları sonrası, bunların hakkında neden kamu davası açılmaması anlaşılır gibi değil! Buna en yakın örnek olarak ÇAYKUR’u verebiliriz.

Bugün AK Parti 2002 ruhuna makine ayarlarına dönmek zorundadır, ancak bunlar yapılırken, AK Parti ile yakından uzaktan ilişkili olan herkesin mal varlıklarının araştırılması, nereden buldun yasası mutlaka çıkarılmalıdır..

Şayet bu olaylar gerçekleşirse, halkın ve  kamunun vicdanını rahatlayacaktır. AK Parti’ye güven 2002’de olduğu gibi, yüksek bir şekilde artmaya devam edecektir..

 

Osman Köseoğlu

23 Eylül 2022/RİZE

 

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.