Ülkemizde olduğu kadar dünyada da çok büyük bir sorun olan kadın cinayetlerinin ne yazık ki önüne geçilemiyor. Cinayetleri işleyenlerin eğitim durumlarına baktığım vakit doktor, öğretmen, asker, polis ve hatta..
Ülkemizde olduğu kadar dünyada da çok büyük bir sorun olan kadın cinayetlerinin ne yazık ki önüne geçilemiyor. Cinayetleri işleyenlerin eğitim durumlarına baktığım vakit doktor, öğretmen, asker, polis ve hatta vali yardımcısı bile olduğunu görüyorum. Demek oluyor ki bu olayların sebebi eğitimsizlik değil, ‘’verilmeyen caydırıcı cezalar ve İslami eğitim yetersizliğidir’’. Çünkü, eğitimle olsa dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip olan Finlandiya ve İsveç kadın cinayetleri listesinin başlarında olmazlardı. Mesela, güvenli ülke diye bilinen İsveç’te sadece 5 hafta içinde 6 kadın cinayeti işlenmişti. Mayıs 2021’de.
Eğer, ülkemizde cezalar caydırıcı olur ve gerçek İslami eğitimler verilirse bütün suçların önüne kesin bir şekilde geçilir. Suç oranlarının %10’lara kadar düşeceğinden eminim. Bunun en büyük kanıtı: Merhum Yılmaz Öztuna, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yıllık cinayet ortalaması 1 kişiydi diye yazar.
Arada Birde Olsa:
Kemal Kılıçdaroğlu arada birde olsa güzel açıklamalar yapıyor. Geçen günlerde attığı bir tiwitle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şöyle seslenmiş: ”Sarayını da öğrencilerin hizmetine vermeden önce; üç ay boyunca her gün 10.00-20.00 saatleri arasında halkımızın ziyaretine açacağız. Çoluk çocuk, anne baba, herkes senin nasıl bir şaşaa içinde yaşadığını görecek. ”
Bence çok güzel bir tiwit olmuş. Çünkü, gerçekten külliyede israfın haddi hesabı yok. Bu dünyada maalesef her gün 8.200 çocuk açlıktan ölüyorken kabul edilir israf değil.
Muhalefet Partileri:
İktidarın bu kadar rahat at koşturmasının en büyük etkenlerinden biride, ana muhalefet ve diğer muhalefet partileridir. Ancak, öyle bir parti var ki her türlü kirden uzak, süt kadar temiz. Daha önce iltimasa, rüşvete bulaşmamış tertemiz bir parti.
Bu parti, Merhum Erbakan Hoca’mızın oğlu Dr. Fatih Erbakan’ın kurmuş olduğu Yeniden Ferah Partisi’dir. Demem o ki ‘’başka alternatif parti mi var da ona oy verelim’’ diyenler; alın size tertemiz bir parti. Öyle ki elinde 40 yıllık iş bitirme belgesi bile var. Alın size tertemiz bir genel başkan.
Diğer muhalefet parti başkanlarına da diyeceklerim var. Bu kadar yıllık siyaset geçmişiniz var ama hepinizin toplamı Fatih Bey’in açıklamalarının yarısı bile etmiyor…
Halaycılar:
Malatya’da döviz kurunun düşmesine sevinen bir grup, davul zurna ile yaptıkları kutlamada sembolik olarak da dolar yakmış Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını taşıyan grup, tekbir getirip sloganlar atarak iktidara desteklerini dile getirerek sevinçlerini kutlamışlardı.
Karşılarına geçip, her şeyden bihaber yaşıyorsunuz diye haykıra haykıra bağırmak istiyorum. Çünkü, tüm bu olanların çoğuna sebep olanları hangi akla hizmetle destekliyorsunuz diye.
Kitap Okumak:
Daha önce de yazmıştım; Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmaya göre, (ülke genelinde ve ülke ortalamasında) günde 6 saat televizyon izleyen, 3 saat internete giren Türk insanı kitap okumaya sadece 1 dakika ayırıyor!
Kitap okumak ülkemizde ihtiyaç listesinde 235. sırada yer alıyor.
En fazla kitap okuyan ülkelerin başında İngiltere ve Fransa var. Bunu Japonya, Amerika ve İspanya izliyor. Türkiye, yüzde 0,1 (Binde bir) okuma oranıyla son sıralarda yer alıyor. Okuma alışkanlığında dünyada 86. sıradayız.
Bu millete kitap okuma sevdası nasıl verilir bilmiyorum. Ama, bir örnek vermek istiyorum: Brezilya’da Dünya Kitap Günü sebebiyle, Sao Paolo metro istasyonlarında 10 bin adet kitap dağıtıldı ve her bir kitaba bir barkod yerleştirilerek 10 adet ücretsiz metro giriş bileti tanımlandı. Ama bununla da bitmiyor. 10 kez geçiş yapan okurlar için internetten bu barkodlara yeniden kredi yüklenebiliyor. Böylece kitap hediyeleşmesinin de artması hedefleniyor.
Projenin ilk sonuçları oldukça olumlu ve yetkililer olumlu geri dönüşlerinden de pek memnunmuş. Öyle ki, uygulama Cannes Lions Festivali‘nde, özendirmede gümüş tasarım alanında da bronz madalya ödülüne layık görülmüş.
Kalın Sağlıcakla
